
Çevre bilinci gelişmiş olduğu ülkelerde yasa ve yönetmelikler ile atıkların kontrolünü zorunlu hale getirilmiştir. Atıkların toplanması ve depolanması sistematik hale getirilmiş olmasına rağmen bunlar için ayrılacak geniş alanların oluşturulmasında sıkıntılar yaşanmaya başlanmıştır. Gelişmiş ülkelerde atık yönetiminde, atıkları depolamak için yeni depolama sahaları bulmak konusunda büyük tartışmalar yaşanmaya başlamıştır. Atık yönetiminde yasal düzenlemelerin esası; olabildiğince az atıklı üretim yapılması ve bunun üretimden tüketimin son halkasına kadar planlanması, atıkların olabildiğince yüksek oranda geri toplanıp ikincil hammadde veya başka amaçlara yönelik olarak yeniden kullanılması, toprak, su, hava ortamına, canlılara ve yaşam alanlarına zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmesinin gerçekleştirilmesi temellerine dayandırılmaktadır. Atıkların geniş alanlar kaplaması yanında bua tıkların yeniden değerlendirilebilir olması hurda ve hurdacılık açısından büyük önem taşımaktadır. Doğanın dengesi oldukça hassastır. Bu dengenin etkilenecek şekilde dışardan tahrip edilmesi ve bu tahribatın devamlı olması onarılamaz bozuklukların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Çevre ve atık yönetimi açısından hurda ve hurdacılık büyük önem taşımaktadır. Atık yönetiminin uygulanabilirliğinde, hurda ve hurdacılık diye adlandırdığımız sektörün büyük faydası olomaktadır. Asıl kullanım amacı olan özelliği bozulmuş, kullanılamayacak hale gelmiş,işe yaramaz,döküntü,eskimiş,antika değeri taşımasa bile çok cüzii miktarda para eden değersiz maddelere en basit tanımla hurda adı verilmektedir. Aynı zamanda üretildiği amaç için kullanılamayacak hale gelmiş ürün olarak da tanımlanabilmektedir.